Silahların Teslimi Tartışması Yeni Krizlerin Fitilini Ateşleyebilir

Orta Doğu’da güç dengelerinin hızla değiştiği bir dönemde Lübnan, ABD’nin sunduğu “silahların yalnızca devletin denetiminde olması” önerisiyle karşı karşıya. Washington yönetimi, özellikle Hizbullah’ın silahsızlandırılması için Beyrut üzerindeki baskısını artırırken, uzmanlara göre ülke “kritik bir dönemeçten” geçiyor.

Silahlar Devlete Teslim Edilsin Çağrısı

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın 19 Haziran’da gerçekleştirdiği Beyrut ziyareti sırasında sunduğu teklif, Lübnan yönetiminde geniş yankı uyandırdı. Öneri; yalnızca silahların devletin elinde toplanması değil, aynı zamanda ekonomik reformlar, sınır güvenliğinin artırılması ve Suriye ile ilişkilerin normalleştirilmesini içeren üç temel başlık taşıyor.

Beş sayfalık öneri metni herhangi bir uygulama takvimi içermese de, Washington’un Lübnan üzerindeki beklentilerinin artık net şekilde ortaya konduğu değerlendiriliyor. ABD tarafı, Hizbullah’ın varlığını yalnız Lübnan için değil, bölgesel güvenlik açısından da “doğrudan tehdit” olarak tanımlıyor.

Hizbullah Direniyor: “Silah Teslimi İsrail Çekilirse Mümkün”

Öte yandan Hizbullah cephesi, silahlarını teslim etmeye yanaşmıyor. Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım 2 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Silahlarımızı İsrail’e teslim etmeyeceğiz. İsrail işgali sona ermeden bu konu müzakere dahi edilemez.” ifadeleriyle net bir duruş ortaya koydu.

Hizbullah’ın bu tutumu, ABD’nin önerisine verilecek yanıtın gecikmesinin temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Özellikle Meclis Başkanı Nebih Berri’nin, “adım karşılığı adım” ilkesinden taviz vermemesi nedeniyle Lübnan devletinin ortak bir pozisyon belirlemesi zaman alıyor.

Analistlere Göre Zaman Daralıyor

Siyasi analist George el-Akuri, AA’ya yaptığı değerlendirmede, “Lübnan kritik bir dönemeçte. Bu mesele egemenlikle doğrudan ilgili. Silah yalnızca devletin elinde olmalı, bu müzakereye kapalı bir ilkedir.” diyerek, gecikmenin ülkeye zarar vereceğini ifade etti.

Akuri, Anayasa, Taif Anlaşması ve hükümet programının devletin silah tekelini açıkça güvence altına aldığını hatırlattı. Ayrıca ABD’ye verilecek şekli ve ciddiyetsiz bir yanıtın, uluslararası camiada Lübnan’ı daha da yalnızlaştırabileceğini belirtti.

“Hizbullah İran’dan İşaret Bekliyor”

Bir diğer siyasi yorumcu Alan Sarkis ise, “Asıl tıkanıklık Cumhurbaşkanı Avn veya Başbakan Selam’da değil, Hizbullah’la görüşmeleri yürüten Meclis Başkanı Berri’de.” dedi. Hizbullah’ın İsrail’in verdiği sözlere güvenmediğini ve yeniden imar süreci de dahil olmak üzere pek çok unsuru müzakere masasında görmek istediğini kaydeden Sarkis, “Hizbullah, İran’daki gelişmeleri izliyor. İran’dan net bir işaret gelmeden harekete geçmeyecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Lübnan’ın Talebi: İsrail Geri Çekilsin

Lübnan yönetimi ise hazırladığı yanıt taslağında, silahların devletin elinde toplanması ilkesine bağlı kaldığını belirtmekle birlikte, İsrail’in saldırılarına son vermesi, işgal ettiği bölgelerden tamamen çekilmesi ve güney Lübnan’da yeniden imarın başlaması şartlarını da ön plana çıkarmaya hazırlanıyor.

Arka Plan: İsrail-Lübnan Çatışması

8 Ekim 2023’te başlayan İsrail saldırıları, 23 Eylül 2024’te geniş çaplı bir savaşa dönüştü. Yaklaşık 50 gün süren çatışmalarda 4 binden fazla kişi hayatını kaybetti, 17 bin kişi yaralandı. 27 Kasım 2024’te yürürlüğe giren ateşkese rağmen, İsrail’in 3 bini aşkın ihlal gerçekleştirdiği ve Lübnan’ın güneyinde beş stratejik tepeyi işgal altında tuttuğu bildiriliyor.

Gelecek Günler Kritik

Lübnanlı yetkililer ve analistler, ABD’ye verilecek yanıtın yalnızca dış politikayı değil, ülkenin iç dengelerini de derinden etkileyeceği görüşünde. Bu bağlamda Lübnan’ın nasıl bir yol haritası belirleyeceği ve Hizbullah’ın tutumunun ne olacağı merakla bekleniyor.

“Hizbullah devlete karşı duran taraf olamaz, meşru otoritenin dışında silah bulunduğu sürece Lübnan ayakta kalamaz.” – George el-Akuri

“ABD’nin talepleri aslında Lübnan’ın kendi iç öncelikleriyle de örtüşüyor. Silah tekelinin devlette olması bir ulusal güvenlik meselesidir.” – Alan Sarkis

Lübnan’ın, dış baskılar ve iç dengeler arasında denge kurarak vereceği yanıt, sadece kendi geleceğini değil, bölgedeki pek çok dinamiği de şekillendirebilir.

Related Posts

Rusya’nın Kriz Bakanı Azerbaycan’da: Yeni Dönem Görüşmeleri Başladı

Rusya Federasyonu Olağanüstü Durumlar Bakanı Aleksandr Kurenkov, Uluslararası Sivil Savunma Teşkilatı’nın (ICDO) yürütme kurulu ve genel kurul toplantılarına katılmak üzere Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye geldi. Ziyaretin hem bölgesel…

Zirvede Sarsıntı: Genelkurmay Başkanı Gazze Planına Karşı Çıktı

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik askerî operasyonları devam ederken, ülke yönetiminin en üst kademelerinde derin görüş ayrılıkları yaşanıyor. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, devam eden saldırıların İsrailli rehinelerin…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir