20 Haziran 2025 tarihinde gerçekleştirilen AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı, sıradışı gelişmelerle dikkat çekti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, İsrail-İran savaşı ve “Terörsüz Türkiye” vizyonu gibi son derece kritik ve hassas konulara dair yaptığı kapsamlı bilgilendirme sırasında, toplantıya katılan MKYK üyelerinin cep telefonlarına aniden bir uyarı mesajı gönderildi.

Bu mesajda, toplantıda konuşulan bilgilerin kesinlikle dışarıya sızdırılmaması gerektiği açık ve net biçimde ifade edildi. Türkiye siyasetinde nadiren karşılaşılan bu uygulama, Ankara kulislerinde büyük yankı uyandırdı ve yeni bir dönemin sinyali olarak değerlendirildi.

Konuşulanları Dışarı Aktarmayın: Olağanüstü Önlem

Toplantı sırasında MKYK üyelerinin telefonlarına gönderilen bu uyarı mesajı, sadece bir disiplin veya nezaket hatırlatması değil, derin bir güvenlik refleksi olarak yorumlandı. Ankara kulislerinde özellikle Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, uzun yıllar Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı yapmış olmasının bu tür hassasiyete neden olduğu görüşü hakim. Bugüne kadar MKYK toplantılarında böyle anlık, dijital bir “gizlilik talimatı” uygulamasına rastlanmamış olması, söz konusu toplantının taşıdığı önem ve sır niteliğini bir kez daha vurguladı.

Neden Bu Kadar Gizlilik?

Toplantıda konuşulanların içeriği resmi olarak açıklanmamış olsa da, kamuoyuna yansıyan bilgiler ve Bakan Fidan’ın daha sonra yaptığı açıklamalardan, toplantının neden bu denli gizli tutulduğu ortaya çıkıyor. Fidan, özellikle aşağıdaki kritik konulara dikkat çekti:

• İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırı sonrası ABD’den gelen açıklamalar ve iki tarafın birbirlerini önceden bilgilendirmesi,
• ABD ve İran’ın karşılıklı hava operasyonlarında birbirlerini önceden uyarmaları gibi savaş tarihinde ender görülen bir durumun yaşanması,
• Türkiye’nin bu süreçteki istihbarat ve diplomasi faaliyetleri,
• “Terörsüz Türkiye” vizyonuna dair yeni güvenlik ve sınır ötesi operasyon planları.

Bu bilgiler ışığında, toplantıdaki her bir üyenin, konuşulanların dışarıya sızdırılmaması gerektiği yönünde bilgilendirilmesi, stratejik bir önlem olarak öne çıktı.

MİT Kültüründen Gelen Disiplin

Gazeteci Abdulkadir Selvi, Hürriyet’teki analizinde bu uygulamanın Fidan’ın MİT geçmişinden kaynaklandığını belirtti. Selvi’ye göre, milletvekilleri dışındaki parti kurullarında böyle doğrudan ve anlık gizlilik hatırlatmalarının yapılması çok nadirdir ve bu durum toplantının içerik itibarıyla ne denli kritik olduğunu gösterir. Fidan’ın MİT kökenli disiplin anlayışının, siyasi yönetim kademelerinde de kendisini göstermeye başladığı bu gelişmeyle birlikte netleşmiş oldu.

Önceki Toplantılarla Karşılaştırma

Özellikle AK Parti kulislerinden edinilen bilgilere göre, bu tür bir anlık dijital uyarı uygulaması daha önce hiç yapılmamıştı. Bu da toplantının eşsiz bir gizlilik seviyesi gerektirdiğini gösteriyor. Üyeler, toplantı boyunca mesajın ciddiyetinin farkında olarak paylaşımlarını sınırlandırdı, herhangi bir sızma veya bilgi dışarı çıkışı yaşanmadı.

Kulislerde Yansıması ve Etkisi

Toplantı sonrası kulislerde, MKYK üyelerinin toplantı boyunca konuştukları konuların ağırlığı ve mesajın yarattığı disiplinin etkisi uzun süre konuşuldu. Fidan’ın istihbarat refleksiyle hareket ettiği ve güvenlik hassasiyetini Dışişleri Bakanlığı görevine taşıdığı yorumları, Ankara siyasetinde büyük yankı buldu.

Devlet Güvenliği Anlayışında Yeni Bir Dönem

Toplantıya yakın kaynaklar, bu uygulamanın artık sadece istihbarat kurumlarına özgü bir yaklaşım olmaktan çıkarak siyasi yürütme organlarında da norm haline gelme yolunda olduğunu belirtiyor. Artık siyasi toplantıların, akademik veya kamuya açık yerler gibi düşünülmemesi gerektiği, içeriklerin korunması için teknolojik ve prosedürel yeni adımların atıldığı vurgulanıyor.

Gizlilik Başarılı Oldu mu?

Toplantıdan sonra bazı bilgiler medya aracılığıyla kısmen paylaşılsa da, kulislerdeki birçok kritik detay hâlâ gizli tutuluyor. Bu da telefonlara gönderilen uyarı mesajının amacına ulaştığını gösteriyor. Bilgi sızdırmanın önlenmesi, hem toplantının içeriğine hem de Fidan’ın güvenlik yaklaşımına duyulan saygının işareti oldu.

20 Haziran MKYK toplantısında yaşanan bu sıra dışı gelişme, Türkiye siyasetinde bilgi güvenliği ve gizliliğe yönelik yeni bir bilinç ve uygulama biçiminin başlangıcı olarak görülüyor. Fidan’ın MİT kökenli disiplin ve reflekslerinin bu sürece doğrudan yansıması, ilerleyen dönemlerde benzer toplantılarda da aynı uygulamaların yaygınlaşabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Bu durum, Türkiye siyasetinde giderek artan bir “güvenlik ve gizlilik kültürü”nün habercisi olurken, kamuoyunun da devletin hassas bilgilerini koruma mekanizmalarına yönelik farkındalığını artırıyor. Böylece, kritik konuların sızdırılmadan, devlet sırlarının korunarak yönetilmesi için önemli bir dönüm noktası yaşanıyor.