
Diyarbakır’da yaşayan bir aile, 18 yıl boyunca kendi çocukları olduğunu sandıkları evlatlarının aslında biyolojik olarak kendilerine ait olmadığını öğrendi. Gerçeğin ortaya çıkmasına, geçen yıl kardeşler arasında geçen basit bir kan grubu sohbeti neden oldu.

Prematüre doğum sonrası uzun kuvöz süreci M.A. ve Z.A. çifti, 23 Mayıs 2007’de üçüncü çocuklarını Diyarbakır’daki bir hastanede dünyaya getirdi. Bebek 7 aylıkken, 1 kilo 300 gram ağırlığında prematüre olarak doğdu. A Rh pozitif kan grubuna sahip olan bebek, gelişimini tamamlaması için yaklaşık iki ay boyunca kuvözde kaldı. Bu süreçte çocuk aileye gösterilmedi, daha sonra ise Y.A. ismiyle aileye teslim edildi.
Basit bir sohbet, hayatları değiştirdi
Yıl 2024… Artık 17 yaşına gelen Y.A. ile kardeşleri arasında kan grupları üzerine geçen basit bir sohbet, tüm hayatlarını altüst etti. Y.A.’nın A Rh pozitif olan kan grubu ile annesinin 0 Rh pozitif, babasının ise 0 Rh negatif kan grubunun uyuşmadığı dikkat çekti. Bilimsel verilere göre, her iki ebeveynin 0 kan grubuna sahip olması durumunda çocuklarının farklı bir kan grubuyla doğması mümkün değil.
Bunun üzerine aile, özel bir firmada DNA testi yaptırdı.
DNA testi: “Anne ve babalık olasılığı sıfır”
Yapılan test sonucu şoke ediciydi. Raporda açıkça “Annelik ve babalık olasılığı yüzde 0” ifadesine yer verildi. Yani çocuk, 18 yıl boyunca büyüten aileye biyolojik olarak ait değildi.
Gerçeği öğrenen aile, avukatları aracılığıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Soruşturma kapsamında Diyarbakır Adli Tıp Kurumundan da ek rapor istendi. O raporda da aynı sonuç yer aldı: “Biyolojik anne ve babalık reddedildi.”
Doğum sonrası kan grubu değişmiş
Soruşturma kapsamında elde edilen belgeler, olayın çok daha karışık olduğunu ortaya koydu. Doğumun gerçekleştiği gün bebek için alınan ilk kan örneğinde kan grubu 0 Rh pozitif olarak kaydedilmişti. Ancak 6 gün sonra yeni alınan kan örneğinde bebek A Rh pozitif olarak görünüyordu. Bu detay, hastanede bir karışıklık yaşandığı ihtimalini güçlendirdi.
Aile: “Bu karmaşa artık son bulsun”
Ailenin avukatı Şahin Koyun, sürecin hem aile hem de çocuk için derin bir travmaya dönüştüğünü belirterek, şu açıklamayı yaptı:
“Çocuk doğumdan sonra yaklaşık iki ay boyunca kuvözde kaldı. Bu süre zarfında aileye gösterilmedi. 18 yıl sonra, yalnızca bir kan grubu sohbetiyle bu karmaşa ortaya çıktı. Başsavcılık soruşturma başlattı, aynı zamanda Sağlık Bakanlığı da idari inceleme yürütüyor. Aile, hem hukuki hem psikolojik olarak yıprandı. Bu olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasını ve karışan bebeklerin gerçek ailelerine ulaştırılmasını istiyoruz.”